ACISU MAĞARASI FAALİYETİ ( ACISU, ACI ACI ÜFLEDİ )

Sakarya Pamukova Kazımiye Köyü Acısu Mağaraları

“Arkadaşlar
17,18 Eylül 2011 tarihlerinde Sakarya Pamukova Kazımiye köyü Acısu mağaralarına kamplı olarak gidilecektir. Faaliyetin amacı büyük mağarayı haritalamak, Faaliyetin Yatay bir mağarada olması ve kamp yerinin uygunluğu nedeniyle Faaliyete Bakut Bursa Arama Kurtarma Derneği üyeleri de davet edilmiştir. Bu davette Mağaracılığın tanıtılması ve MAD Bursa şubemizin bilinirliğinin arttırılması ve Mağaracılığa gönül vermiş yeni üyeler kazanmak amaçlanmıştır.
Her iki dernek kendi katılımcılarını organize edecek. Faaliyet günü toplam katılımcı sayısına göre araç kiralama yoluna gidilebilecektir. Bu nedenle her iki derneğinde katılımcı sayısını ne kadar erken bildirirse o kadar iyi olacaktır.
Etkinliğe katılacakların kendilerini listeye eklemelerini rica ederim.”

Duyurusuyla başlayan faaliyetimiz 17 Eylül 2011 sabahı Bursa, Osmangazi, Fomara meydanında buluşmamızla başladı. Mad bursa olarak ilk kez bir minibüs kiralayarak mağaraya gidiyorduk. Katılımcı sayısındaki olası son dakika değişiklikleri beni endişelendiriyordu. Her etkinlikte hareket saatinde birkaç fire oluyordu mutlaka. Bu durum kendi araçlarımızla giderken pek sorun olmuyordu. Araç sayısını son dakika değişikliklerine göre ayarlıyorduk. Ancak Minibüs kiralayınca, katılımcı sayısının azalması, kişi başı maliyetleri etkilediğinden sıkıntılıydım. Neyse ki son dakika eksilmeleri kadar son dakika eklenmeleri de yaşadık sayı dengelendi.

Ekip:
Attila ÜLGEN, Mustafa CANER, Yenal YAZICIOĞLU, Güldeniz YAZICIOĞLU, Meriç SEYMA, Selçuk TOPRAK, Davuthan İKİNCİKARAKAYA, Ayşenur BİBER, Tolga SATIOĞLU, Yaşar ÇELİK, Samet ERDÖNMEZ, Ekin ERTÜRK, Murat SOĞUCAK, Emrah SINMAZ

Emrah Sınmaz ve Murat Soğucak ta 18 Eylül 2011 sabahı ekibimize katılacaklardı. Haberleşme sağlanamaz ise de sabah 9.00 da Kazımiye Köyün den onları karşılayacaktık.

Yenişehir ve Pamukova’da yiyecek alışverişimizi yaptıktan sonra keyifli bir yolculukla Kamp alanımıza vardık. Çadırlar kurulup yerleştikten sonra artık sabırsızlanan ekibi tutmak zorlaşmaya başlamıştı. Mustafa ve Selçuk şoförümüz Emrah la birlikte kampta kaldılar. İlkbaharda geldiğimizde büyük mağarada ilk keşiflerini yapan Tolga ve Davuthan’a bu kez Ayşenur ve Ekin de eşlik edecekti. Saat 14.00 te mağaraya girdiklerinde artık, gece saat 22.00 de çıkarsınız demiştim şaka yollu. Tolga ciddiye aldı, duraksamadan “tamam”deyiverdi. Anlaşılan Mağarayı tamamlamaya niyetliydi. Onlar mağarada gözden kaybolunca Attila, Yenal, Güldeniz, Meriç, Yaşar ve Samet’ten oluşan ekip küçük mağaraya yöneldik. Özellikle Güldeniz için bu ilk mağara deneyimi oldukça heyecan vericiydi sanırım. Her daral da önce bir tereddüt yaşadıysa da mağaranın sonuna kadar başarıyla gitti. Bütün Ekip yaklaşık bir saat kadar küçük mağarada sorunsuz zaman geçirerek bol bol fotoğraf çektik.

Küçük mağarada hiçbir sıkıntı yaşamayınca büyük mağarada da sıkıntı yaratabilecek yerlere kadar gitme kararı aldık. Saat 15.30 a doğru diğer ekibin peşinden büyük mağaraya girdik. Mağaranın sonuna kadar gittiğimiz halde diğer ekiple karşılaşmadık. Muhtemelen bizim göremediğimiz bir koldan ilerliyorlardı. Saat 18,00 da kamp alanına vardığımızda gece için odun toplama ve yemek işine giriştik.

Gece, keyifli bir kamp ateşi başında geçti. Selçuk’la Mustafa mağaradaki ekibin üşümüş olabileceği düşüncesiyle termosla sıcak su alarak mağaraya çıkıp ekibi karşılamayı düşündü. Onlar diğer ekibi karşılamak için mağaraya girdikten yarım saat sonra diğer ekip çıka geldi. Karşılaşmamışlar. Bir süre bekledikten sonra Selçuk’la Mustafa’yı aramaya gitmek üzereyken onlarda geldi.

Sabah Davuthan Şoförümüz Emrah ile birlikte Emrah ve Murat’ı karşılamaya gitti geldiklerinde ekip mağaraya girmeye hazırdı. Emrah, Selçuk, Samet, Tolga, Murat Haritalama için mağaraya girdiler. Haritalaması oldukça zor bir mağara olduğu için çok zaman harcadılar akşam üzere mağaradan çıktıklarında hızla toparlanıp dönüşe geçtik. İznik’te Köfteci Yusuf’ta akşam yemeğimizi yedikten sonra Bursa ya döndük.

Bizim için en büyük sürpriz Acısu mağarası yada Akçay mağarası olarak bildiğimiz ve üç kez gelip haritaladığımız bu mağaranın, Üfleyen mağarası olarak önce MTA sonrada Aspeg tarafından kayda geçirilmiş olmasıydı sanırım. Bize ihbar Pamukova ya bağlı Kazımiye köyünden gelince, isimde hiç benzerlik olmayınca aynı mağara olabileceğini düşünemedik açıkçası. Güzel bir mağarada keyifli bir mağara kampı olması nedeniyle mutluyuz.

Attila Ülgen