ANDIK İNİ FAALİYETİ 4-11-2018
Bu sefer, yeni mağara kısmetimiz, Orhaneli Serçeler köyünden geldi. İstihbarat, Mustafa Nurullah Özdil’den alındı. Hem araştırma olsun, hem de yeni mağara sporcusu adayı arkadaşlarımız ilk mağara faaliyetlerine katılsınlar diye düşünüp, rotamızı Serçeler köyü “Andık İni” mağarasına çevirdik.
Yeni mağaracı adayları, mağaraya acıkmış eskiler derken on sekiz kişilik bir sayıya ulaştık. Saat sekizde alışveriş merkezi otoparkında buluşup, Bursa’da yaşayan rehberimizi de alıp, Orhaneli’ne doğru yola koyulduk.
Saat onda serçeler köyündeydik. MKPaşadan gelecek ekibi beklemek, çay kahvaltı, köyümüzden ek rehber alımı derken ancak saat on birde tekrar yola çıkabildik.
Mağara, Serçeler köyüne 3-4 km uzaklıkta, mermer ocağına yakın konumda. Araçlarımızı mermer ocağında bıraktıktan sonra, dere yatağından kısa bir yürüyüşle, tırmanışa geçeceğimiz sırtın eteklerine vardık. Patikanın bir kısmını kapatan çalılar kesilerek yol açıldıktan sonra, yürüyüşe başladık. Yaklaşık beş dakika sonra mağara ağzına ulaştık. Köyden katılan iki rehber arkadaşımız ile sayımız yirmi bir oldu.
Saat on ikide, ilk üç kişilik ekibimiz ön keşif için mağaraya girdi. Yarım saat sonra ekip mağaradan çıkış yaptı. Mağaranın çok büyük olmadığı bilgisine bu şekilde ulaştık. Daha sonraki kalan gurup birisi haritalama olmak üzere üçe ayrıldı.
Mağara girişteki küçük odadan hemen sonra sürünerek geçilen küçük bir galeri ile devam ediyor. Buradan hemen sonra mağara genişliyor. Küçük bir oda, sağ yana bir küçük kol… Devamında, biraz eğimde oda devam ediyor. Hemen arkasından, iki metre kot farkıyla inilen son ve büyük salona ulaşılıyor. Bu salona hem düz gidilince, hem de soldan gelen yan kol ile ulaşılabiliyor. Büyük salonun sonunda küçük tırmanılan dar bir kolla mağara sonlanıyor.
Harita işi, mağara küçük olsa da zorlu bir süreç. Karışık galerileri, sonradan güzel çizebilecek şekilde ölçümlemek, dikkat ve zaman istiyor. Giren çıkan kim bilmeden işe yoğunlaşıyoruz. Mağara sonrası dışarıda sucuk ekmek partisi yapılacak diye hevesle ölçümdeyiz. Üç buçuk saat çalışma sonrasında ölçümü tamamlayıp mağara dışına çıktık.
Mağara, adından da anlaşıldığı gibi çizgili sırtlan barınağı olarak kullanılmış. İçerideki gözlemimizde, mağaranın yakın zamanda kullanıldığına dair hiçbir iz bulamadık. Öyle ki, yanımızda gelen köylü arkadaşlarımız, “Andık” yada “Sırtlan” dediğimizde şaşırarak bize baktılar. Mağaranın adının nereden geldiği konusunda hiçbir fikirleri yoktu. Tahminen en az elli yıldır, bu civarda çizgili sırtlan dolaşmamış.
Dere yatağındaki sucuk ekmek molası, unutulan malzemeler için iki kez mağara ağzına dönme gibi etkinliklerden sonra toplanıp köy yolunu tutuyoruz. Kısa bir teşekkür molasından sonra, Bursa’ya dönüşle faaliyet sonlanıyor.
Kalabalık ekiple, ki yeni tanışan insanlarla faaliyet yapmanın kendine göre zorlukları ve güzellikleri var. Her faaliyet, kendi içinde güzel. Sık tatmakta fayda var.
Emrah Sınmaz