9 Ocak 2005 Kapulukaya Mağarası Etkinliği

Etkinlik yeri:
Kapulukaya mağarası, Yıldırım, Bursa

Etkinlik tarihi:
9 ocak 2005

Etkinliğin amacı:
Mağaranın öğrenilmesi

Etkinliğin planlanması :
Bursa’da, şehir içinde denebilecek mağaranın olduğunu biliyorduk. Kaplıkaya (kapulukaya) mağarasının yerini bulmak için bir gün önce keşif amaçlı bölgeye gittik. Aslında ertesi güne kadar girilebilecek bir ağız olduğundan şüphemiz vardı. Mağaranın ulaşım mesafesi kısa olduğundan günübirlik etkinliğe karar verdik.

Katılanlar: Etkinliğe 4 kişi katıldı.
Cem Ersoy
Okan Özşekerci
Yasemin Sınmaz
Emrah Sınmaz

Ulaşım :
9 Ocak Pazar sabahı 10:30’da buluşup yola çıktığımız faaliyette ulaşım için Emrah’ın Land Rover’ını kullandık, mağara Bursa’nın hemen dışında, Yıldırım’a bağlı bir bölgede olduğundan ve ağırlıklı olarak yatay bir mağara olduğundan yanımıza tırmanma gereçleri almadık.

Kamp Yeri:
Mağara hemen şehrin dışında. Çok yakınında, park alanı ve birkaç gecekondu var. Bahar aylarında mağara önündeki dere çevresinde piknik yapılıyor. Bu nedenlerle kamp kurulması uygun olmayabilir.Ancak izin alınarak su deposunun çit ile çevrili alanında kamp yapılabilir.

Etkinlik ( 5 Aralık ):
Mağara’ya saat 12:00 civarında Okan ve Cem girdi, mağaranın ilk girişini önünde örülü bent sayesinde kolayca tanınabilir, bu giriş oldukça dar bir dikeyden oluşuyor, ip ihtiyacı olmasada inerken dikkatli olmakta fayda var, ilk inişin yüksekliği takriben 5 metre kadar, inişten sonra mağara sol tarafa doğru devam ediyor (inişi arkanıza aldığınızda) takriben 50 metre kadar devam eden mağarada bu noktada sağa doğru bir kol ayrılıyor ancak biraz ileride son buluyor. Ana mağara zaman zaman daralarak ve kısa inişlerle 150-200 metre kadar devam ediyor ve tekrar dik bir inişe varıyor, takriben 4 metrelik bu inişte yine ip şart olmasa da özellikle iniş sırasında dikkatli olmak gerekiyor. Mağara bu inişten sonra 300-400 metre kadar devam ediyor ve bu sırada 3 yan kol ana galeriden ayrılıyor, bunlardan biri yumuşak kum-toprak zeminli ve 30-40 derece eğimli bir tünel, sonradan tekrar ana galeriye bağlanıyor, diğer 2 yan kol fazla uzaklaşmadan son buluyor. Ana galerinin sonunda mağara çok fazla daralıp alçalıyor, bu noktada dar bir tünel olarak 50 metre kadar devam ediyor ve daha da devam edebilir, ancak bu kısmı bir dahaki sefer araştırmak üzere bıraktık ve yan kollara yöneldik. Mağaranın son bölümünde yer alan salonda 4-5 metre yukarıda bir yan kol daha var ve tahminen mağaranın 2. ağzına bağlanıyor, ancak tırmanılacak duvar sağlam olmadığından bu rotayı denemedik.

Mağarayı baştan sona kat edip geri dönmek 1,5 saat kadar sürdü, yer yer sakıt ve dikitler, 2 odada da sütuna rastladık, ayrıca her zamanki ev sahiplerimiz, yarasalardan 10 – 12 tanesine rastladık.

Mağaranın çeşitli odalarında, bir süre öncesinde çok daha sulak olduğuna dair işaretlere rastladık, bir odada tavandan akan su yerde havuz oluşturmuş, başka bir oda da su seviyesini işaret ettiğini düşündüğümüz toprak izler takriben 1,5 metre kadar yükseklikte duvarları çevreliyordu.

Mağaranın dikkat çeken yönü hem tırmanma hem yön bulma hem de darallardan geçiş gibi mağaracılığın temel yönlerini bolca kullanma fırsatı vermesi, bu bakımdan oldukça yorucu olsa da özellikle eğitim amaçlı faaliyetler için çok uygun. Buna karşın çevre halkının ve muhtemelen bent yapılırken kullanılan işçilerin mağaraya girişlerinden arta kalan çöpler özellikle mağaranın ana girişine yakın yerlerde oldukça yoğun, ana koridorun 2. inişten sonraki bölümünde de ince bantlardan kılavuz hat çekilmiş, bu sebepten dolayı mağaraya bir sonraki faaliyette temizlik yapılması yerinde olur.

Faaliyet bitiminde mağaraya 150 metre kadar uzakta bir balık lokantası olduğunu da belirtmeliyim, yani hafta sonu faaliyetleri için ideal bir mağara.

Mağara ile ilgili görüşler:
Mağarayı, Tuluntaş mağarası gibi değerlendirmeyi planlıyoruz. Öncelikle mağara içi temizlik yapılacak. Daha sonra yeni üye ve kursiyerler için etkinlik alanı olarak kullanmayı düşünüyoruz.

Emrah Sınmaz
Okan Özşekerci