8-11-2019, 22:29

ARAS ŞELALESİ GÖZELERİ ARAŞTIRMASI 07.11.2019

Yıllardır doğa yürüyüşçülerinin sıkça gittiği, Uludağ’ın güney yüzündeki Aras şelalesi gözelerinin içine girilebilecek kadar geniş olduğu ve araştırılması gerektiği hakkında ihbarlar alıyorduk. Ancak araçla ulaşımın olmaması ve gerekebilecek malzeme miktarı ile ilgili bir tahmin yapamıyor olmamız Aras şelalesi araştırmamızı hep ertelememize neden oldu.

19 nisan 2015 tarihinde, Bursada faaliyet gösteren Uludak’ın (Uludağ Dağcılık Kulübü) bölgede yaptığı kış etkinliğinde mağaranın gözelerine girmenin mümkün olduğu gözlenmiş. Daha öncesinde düşen bir çığ ile yığılan kar, mağaranın ağzına ulaşmayı kolaylaştırmış. Uludak’lı dağcılar ıslanmadan ilerleyebilecekleri 15-20 metre kadar ilerleyerek görüntü almışlar. Ancak mağaranın devam etmesine rağmen, yedek kıyafet ve yeterli ışık kaynağı olmaması nedeniyle çalışmayı sonlandırmışlar. Araştırmamız için ihtiyaç duyacağımız ekipman için bize çok faydalı olan bilgiler elde etmemizi sağladılar.

Geçen hafta Mehmet Işık’la yaptığımız sohbette, bu hafta Uludak’tan İsmet Şentürk ve Ömer Faruk Kaya ile Aras şelalesine gideceklerini ve gözelere gireceklerini söyleyince ekibe ben de katılmaya karar verdim. Yıllardır bekleyen mağaranın kayıt altına alınması için iyi bir fırsat oldu.
Saat 8:45 te yola çıkarak 10:00 da ketenlik yaylasına, oradan bir saatlik yürüyüşle saat 11:20 da Aras şelalesine ulaştık. İsmet ve Ömer Faruk’un döşemesiyle yaklaşık 13:00 da mağaranın giriş ağzına ulaştık. Suyun en az olduğu zamanda girmemize rağmen mağaranın ilk 15-20 mt lik kısmı kuru olsa da, 26. mt sinde 120 cm derinlikte bir sudan geçmek gerekiyor. Mağaranın bazı bölümlerinde tavanın alçak olması nedeniyle su derin olmasada göğüs hizasına kadar ıslanmak kaçınılmaz oluyor. Mağaranın pek çok yerinde çatlaklardan su geliyor. Yağışların yoğun olduğu zamanda mağara ağzından suyun çok basınçlı çıktığı bilgisine ulaşmıştık. Geneli 60-80 cm genişliğinde, yer yer daralıp genişleyen, suyun aşındırmasıyla oldukça keskin hale gelmiş kayalardan oluşan bir yapısı var. Girip ölçebildiğimiz kollarla birlikte toplam uzunluğu 101 mt olarak tespit ettik. Ancak giremediğimiz dar kollardan mağaranın daha da uzun olabileceği düşüncesine kapıldık. Haritasının çiziminde pek çok yere soru işareti koymak zorunda kaldık. Farklı bir sinek türü dışında herhangi bir biyolojik bulguya rastlanmadı.

2 saatlik çalışmanın sonunda eller fena halde titremeye başladığında mağaranın ölçümlemesini de tamamladık. Mağara girişinden aşağı inip, hatları toplamak yine bir saate yakın sürdü. Aracımızın yanına Ketenlik yaylasına vardığımızda saat 17:15 olmuştu.

Dağcılarla mağaracıların ortak çalışması farklı tekniklerin kullanılması biraz sıkıntı yarattıysa da kolayca hallettik. Uyumlu bir faaliyetle keyifli bir gün geçirdik.