Nasrettin Hocanın Biri, Bir Gün (Bir Örgüt Eleştirisi)
Nasrettin Hocanın Biri, Bir Gün
Nasrettin hocanın biri, bir gün, evine dönmüş bir de ne görsün kapı pencere açık, eve hırsız girmiş, evde ne var ne yok çalınmış. Tabi konu komşu toplanmış başlamışlar akıl vermeye… vıdı vıdıda vıdıvıdı….
Nasrettin hoca bunala dursun, köyün yanındaki mera da iki deve kuşu ordusu karşılıklı gelmişler savaşa hazırlanıyorlar. Bir taraf 10000, diğer taraf 40000 devekuşu askerinden oluşuyor. 10000 devekuşunun komutanı dürbünle karşı tarafı incelemiş bakmış ki düşman kalabalık hemen emrini vermiş “ tam siper” bunun üzerine ordusunun tamamı başlarını toprağa gömerek siper almış. Karşı tarafın komutanı da bir daha kontrol edeyim diye dürbünle karşıya bakmış. Biraz önce gördüğü 10000 devekuşu asker kaybolmuş. “allah allah nereye gitti bunlar” demiş kendi kendine…
Vıdı vıdı da vıdıvıdı, “ hocam neden evden ayrıldın”, “ kapıyı iki kere kitleseydin” vıdı vıdı hoca bunalmaya devam… Aynı anda mera ile köy arasında bulunan ağacın, geniş yapraklılarında, bir grup fil, yıllardır yaptıkları gibi, oturmuş takılıyorlarmış. Arada itişiyor, birlikte eğleniyorlarmış. Fillerden bir tanesi ( kırmızı olsun ) arada ağacın dallarını testere ile biraz kesiyormuş. Bunu da alışkanlık haline getirmiş. Arada grup arasından itirazlar “abi yapma bak düşecez…”gibi gelse de, kımızı fil “ben öyle düşünmüyorum düşmeyiz, bir yere takılıp kalıyorsunuz, az kesince dallar daha sağlam olur” falan diyormuş. Yıllar boyu bu tartışmalar sürüp gitmiş, hiçbir şey değişmemiş. Kırmızı fil herkesin ak dediğine kara demiş. Zamanla fiilerin birçoğu “aman bulaşmayalım adam sende” demeye başlamışlar. Ama bir fil israrla (beyaz diyelim) itirazlarına devam ediyormuş. Deve kuşlarının savaşa hazırlandığı gün, olay kısır döngüye girmiş “ben öyle düşünmüyorum, adam sen de, bu işler uygun değil…”
Vıdı vıdı da vıdıvıdı “aman hocam, yaman hocam” hoca artık kızmış ama kafada da sarık var sabretmiş. Testere yine ağacın dalında, tartışma büyümüş. Kırmızıydı beyazdı derken, diğer fillerin bir kısmı karışmamak için havalara bakmışlar, diğer bir kısmı deve kuşu savaşını izleyip oyalanmışlar. Bir tanesi 10000 devekuşu başları toprağa sokup tam siper olunca , aynen diğer ordunun komutanı gibi düşünmüş, “nerede bunlar yahu, kör mü oldum yoksa obsesifmiyim falan demiş…”. Aman diyenler olmuş “zaten bu beyaz fil hep tartışma çıkartıyor, gece uyanıp rahatsız ediyor, takıntılı bu takıntılı…”. Bir başkası demiş ki “ya ağaç kırılırsa kırılsın ben yenisini alırım”.
Beyaz fil bakmış olmuyor… “hadi bana eyvallah” demiş, bindiği yaprakla yavaşça süzülüp ağaçtan ayrılmış. Bir yandan da düşünmüş “ umarım ağaç kırılmaz ve kimseye bir şey olmaz”.
Vıdı vıdıda vıdıvıdı… Hocam Nasurettin artık patlıyacak, içinden “ulan zaten soyulup soğana çevrildik, canım burnumda, bunlarda başımı ütülediler” diye söylenmiş. Ama olayın özünü kaçırmamak, “aman da hoca ne biçim” denmesin ve yıllar sonra da maceraları ile herkes tarafından iyi anılmak kaygısı ile olayı bağlamış. “Hırsızın hiç mi suçu yok ?”
Emrah Sınmaz
« Kasım 2024 » | ||||||
---|---|---|---|---|---|---|
Pt | Sa | Ça | Pr | Cu | Ct | Pz |
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |